Kanserden Korunmak İçin 5 Adım
Günümüzde gittikçe yaygınlaşan kanser hastalığı insanların yaşam tarzlarının daha da kötüye gitmesi ile neredeyse artık önlenemez düzeyde. Peki kanser nedir? Vücuttaki anormal hücrelerin kontrolsüz bölünmesidir. Vücudun olağan kontrol sistemi çalışmayı bıraktığında veya bozulduğunda kanser gelişir. Bu durumda yaşlı ve genetik hasarlı hücreler kontrolden çıkarakbüyür, yayılır ve yeni anormal hücreler oluşturur. Bu hücreler, tümör olarak bilinen bir doku kitlesi oluşturabilir. Kanserli doku öncelikle köken aldığı organın, sonrasında da tüm vücudun sağlığını bozar.
Kanser Olduğumuzu Nasıl Anlarız?
Kanser olduğumuzda vücudumuzda bazı belirtiler ortaya çıkar ancak kanser belirti ve bulguları hastalığın türüne ve derecesine göre değişkenlik gösterir. Genel belirti ve semptomlar çok spesifik olmasa da tutulum yerine göre hastalarda; çabuk yorulma ve geçmeyen yorgunluk hissi, kilo kaybı, tanımlanamayan gerginlik, huzursuzluk ve depresyon hali, deri-saç-tırnak değişiklikleri, bağırsak veya mesane fonksiyonlarında değişiklikler, beklenmeyen kanamalar, inatçı öksürük veya ses değişikliği, ateş, şişlikler, ele gelen ya da ancak radyolojik olarak tespit edilen doku kitleleri gibi durumlarla sıkça karşılaşılır. Fizik muayene ve çok sayıda tarama testine rağmen, şüpheli kanser dokusunun kesin tanısı biyopsi ile konulur. Kanserin evresi, biyopsi ve tarama testleri ile belirlenir ve sonrasında tedavi planlanır.
Kansere neler sebep olur?
Yüzlerce neden bu ölümcül hastalığa yol açabilmektedir. Tedavi her zaman ‘altta yatan nedene’ yönelik planlanır ancak neden bulunamıyorsa tedavi daha da güçleşir. Sizler için kansere en çok neler sebep olur sorusunu yanıtladık. İki temel neden vardır; bunlardan ilki genetik faktörler ikincisi ise çevresel faktörlerdir. Genetik faktörler kişinin aktivitelerinden bağımsızdır. Bir ailede genetik kusurlara bağlı çeşitli tiplerde birden fazla kanser ortaya çıkabilir. Günümüzde birçok ülkede, yüksek teknolojili sağlık merkezi ve laboratuvarlarda gen tedavileri üzerinde çalışılmaktadır ve muhtemelen de yakın gelecekte insanlığın hizmetine sunulacaktır. Bireylerde, genetik yatkınlık olsun veya olmasın kansere neden olan veya kanseri tetikleyen çevresel faktörlere baktığımızda ise; yaşam tarzı, en üst sıralarda yer alır. Düzenli uyku, uygun diyet, spor ve benzeri aktiviteleri yapmayan insanların elbette kanser veya diğer hastalıklara yakalanma riski oldukça yüksektir.
Bağışıklık sistemi vücudumuzu enfeksiyon ve hastalıklardan koruyan karmaşık bir mekanizmadır. Kemik iliği, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak gelişen ve bağışıklığa hizmet eden hücreler üretir. Kemik iliğindeki kök hücreler hasar gördüğünde anormal hücreler veya kanser hücreleri üretirler. Kök hücre hasarının veya eksikliğinin kaynağı, kalıtsal bir genetik kusur veya bir virüs ve toksine maruz kalma olabilir. İnsanlar bazen kanser ya da başka hastalıkların tedavisi için de yüksek doz kemoterapi ve ilaç tedavisi ve de radyasyon terapilerine maruz kalabiliyor. Özellikle bu tür ilaçlara ve tedavilere maruz kalan çocuklarda, belirli koşullarda yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde ikinci bir kanser gelişebilmektedir. Bu güçlü anti-kanser ilaçları, hücreleri ve bağışıklık sistemini değiştirme yeteneğine sahiptir. İkinci bir malignite, önceki bir hastalığın tedavisinin bir sonucu olarak gelişen bir kanserdir. İnsanların temasta olduğu yakın çevre ve yaşam koşulları kansere sebep olabilir. Bağışıklığı henüz tam olarak gelişmemiş çocuklar açısından düşünecek olursak yaşadıkları ev, sokak ya da muhitte sağlıklarını tehdit edebilecek zehirli atık, radyasyon ya da gaz üreten fabrika, atölye gibi sanayi veya benzeri kuruluşlar olmamalıdır. Bunlarla birlikte Epstein-Barr virüsü ve AIDS’e neden olan virüs olan HIV gibi belirli virüslere maruziyet; Hodgkin ve Non-Hodgkin lenfoma gibi bazı çocukluk kanserlerinin gelişme riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Kanserden Korunmak İçin 5 Adım
Knsere yol açan bu faktörler ne kadar güçlü olsa da alınacak tedbirlerle kanser riskini azaltabiliriz. Bunun için aşağıda önerdiğimiz 5 adımı kusursuzca yapmakta fayda vardır.
- Gıda
Kanser ve diyet arasındaki bağlantı, hastalığın kendisi kadar gizemlidir. Pek çok araştırma, belirli kanser türlerini önlemeye yardımcı olabilecek veya tersine katkıda bulunabilecek belirli gıdalara ve besinlere işaret ediyor. Sigara ve alkol kanserin en yakın dostları olarak bilinir. Meyve, sebze, yeşillik tüketimini artırarak vücudunuzu sağlıklı tutmanız, atık yağ ve herhangi aşırı şeker ve yağ tüketimini azaltmanız gerekir. Düzenli ve dengeli beslenme sizi obeziteden kurtaran en önemli faktörlerdir. Zararlı gıdalardan uzak durmak suretiyle bağışıklığınız düzelir, hücre ve doku hasarından kurtulursunuz ayrıca aşırı kilonun eklemlere yapacağı mekanik yüklenmeden de kurtulup hareket etme, yürüme ve birçok spor aktivitelerini yapma fırsatı bulursunuz. Özetle hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hayat bulursunuz.
- Spor
Düzenli egzersizlerin toplumdaki kanser ve diğer hastalıkların oranını ciddi anlamda düşürdüğü bilimsel bir gerçektir. Spor ve egzersiz, insanları zinde tutar, sadece kanser ya da kronik hastalıkları önlemekle kalmaz kansere yakalandığınız durumlarda bile hayata tutunmanıza yardım eder. Stres ve kaygıyla savaşmaya yardımcı olarak sizi hem fiziksel hem de mental açıdan güçlendirir. Eğer düzenli spor yaparsanız kansere tutulma riskinizi azaltabilirsiniz.
- Kanser tarama ve muayeneleri
Toplumumuzun belki de en kötü yönlerinden birisi hasta olduktan sonra doktora düzenli gitmeme alışkanlığıdır. Kimileri kendini sağlıklı sanarak hayatına devam eder, kimileri de mevcut hastalığını ve tedavisini önemsemez ancak ne yazık ki kanser ve diğer hastalıklar, vücudu yavaş yavaş tüketir. Bunun için de özellikle ailede kanser varsa, belirli aralıklarla hekim kontrolü ve kanser taramalarını yaptırmakta fayda var. Erken tanı hayat kurtarır.
- Diğer hastalıkları tedavi ettirerek
Yukarıda ifade edildiği gibi insanlarımız çoğunlukla gerektiği hallerde muayeneye gitmezler veya hastalıkları ile ya tam ilgilenmezler ya da geçer diye uzun müddet beklerler. Bildiğimiz gibi kanser, birçok genetik ve immün hastalıkla yakından alakalıdır ki eğer bu hastalıklar tedavi edilmezse gelecekte kanser gelişme ihtimali yüksektir. Açıkçası günümüzde artık muayene ve tedavi hizmetlerine erişim, ciddi maliyet ve zaman gerektirdiğinden insanlar zorlanmaktadır. Bu durum da malesef tanı ve tedavide gecikme ve aksamalara yol açmaktadır.
- Uyku, düzenli iş ve hayat tarzı
Düzenli uyku sizi stresten, yorgunluktan ve hastalıklardan uzak tutacaktır. Bedenimiz biz uyurken kendini bakıma alır, eksiğini tamamlar, yanlışını düzeltir. Bir sonraki güne vücudu hazır hale getirir. Elbette düzenli uyku için sizi çok yormayacak işe de sahip olmanız gerekir. Global dünyanın en önemli sorunu belki de insanların kendilerine artık eskisi kadar vakit ayıramamasıdır. İşimiz olmayınca ise sarıldığımız bilgisayar ve telefonlar hayatımızı daha da kötü hale getiriyor. Eğer siz bu düzensiz hayat tarzını sürdürürseniz vücudun zayıf düşmesi ile, gelecekte birçok hastalığa yakalanma ihtimaliniz artar ki bunların en başında gelen kanser hastalığı, size inanılmaz zararlar verebilir.
Yukarıdaki 5 adımı belki çoğumuz biliyoruz ama alışkanlıklarımızı değiştirmeye yönelik adımları ya atmadığımız veya hep ertelediğimiz için sağlığımız ellerimizden kayıp gidiyor. Sadece yukarıda anlatılanları dikkate almakla bile, kanser gibi ciddi hastalıklara yakalanma ihtimalini en az yarı yarıya azaltabiliriz.